Bebek sağlığı

Çocuklarda ve Bebeklerde Üroloji Sorunları

Kum Dökme-Taş Oluşumu

Bebek ve çocuklarda kum dökme rahatsızlığı aslında sık karşılaşılan bir problemdir. 2 neden dolayı sık görülüyor.  Bir tanesi işin doğal seyrinden dolayı meydana geliyor. Çocuklar yeni doğduğunda böbrekler tam anlamıyla fonksiyon göstermiyor.  Bu 2 yaşa kadar geçen bir süreçtir.  Bu süreçte böbreğin idrarı normal olarak oluşturması, içerisindeki fazla maddeleri emmesi, gereksiz maddeleri atması 2 yaşa kadar gelişim sürecinde oluyor ve tam olarak işlevler yerine getirilemiyor.  Durum böyle olunca idrarda fazla miktarda biriken tuzlar (kalsiyum, ürik asit, fosfor) böbrek tarafından geri emilemeyip idrarla atılabiliyor.

Diğer neden de ülkemizin özelliği, iklim kuşağı olarak taş kuşağında olmamız. Erişkinlerde de taş oldukça sık görülüyor. Benzer şekilde çocuklarda da taş görülebiliyor.

Kum-Taş Dökmenin Belirtileri

Anneler çocuklarının bezini değiştirirken pembe, kiremit tarzında veya bazen beyaz lekeler görüyorlar ve doğal olarak çok endişeleniyorlar. Bazen çocuklarda çiş yapmada kum dökme durumunun getirdiği huzursuzluk, ağlayarak idrarını yapma gibi bir durum söz konusu olabiliyor. Nadiren bu kum parçaları taş haline dönüşür ve idrar kanalında bir tıkanmaya yol açarsa bu daha şiddetli ağrılara, ağlamalara bazen bu tıkanmaların tetiklediği idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabiliyor.

Bebekler bu tip şikayetlerle hastaneye götürüldüğü zaman gerçekten görülen belirti kum olduğunu mu gösteriyor bunun iyice analiz edilmesi gerekiyor. Ayrıca kum dökmeler her zaman arkasında bir taş geliştirme riski taşıdığı için bu oluşumun da test edilmesi gerekiyor.

Kum dökmeye yatkın bir çocukta kum parçacıklarının bir araya gelip de hemen taş olması çok hızlı bir süreç değil. Her kum dökme durumu da taş yapacak diye bir kesinlik yoktur.  Çoğu kendi kendine geçer. Böbrekler olgunlaşma sürecini yaşadıkça, bebek de yavaş yavaş su içmeye başladığında bu sorun çoğu bebekte kendiliğinden düzeliyor.

Önemli olan sorun var mı yok mu, taşa dönüşme riski var mı bunu ayırt etmektir.

Bir grup hasta da var ki taş yapmaya vücut metabolik olarak, bünyesel özellikler olarak yatkın, ailede böbrek taşı öyküsü olan, vücut özellikleri olarak buna yatkın olan çocuklar için takip gerekmektedir. Bunlarda da kendiliğinden geçer diye ihmal etmemek gerekir hastalığı.  Bu grupta da acaba bünye neden taş yapıyor diye detaylı testler yapılıp, metabolik bir problem mi var, düzeltilebilecek bir sorun mu var bunu ortaya koymak lazım.

Olayın diğer bir boyutu da kum dökme şikayeti ile taş olduğu saptanan çocukta da bu taştan kurtulmak gerekiyor. Bunların bir kısmı kendiliğinden düşebiliyor. Özellikle boyutu 4-5 mm’ye kadar olan taşlar anatomik yapıda, böbrek kanallarında doğumsal bir darlık, bozukluk, dönüklük, yoksa kendiliğinden düşebiliyor. Ancak düşmeyecek boyuta ulaşmışsa 5-6 mm’ye çıkmışsa taşın yapısı o zaman onun kendiliğinden düşmemesini beklememek başka çözümler aramak lazım. Burada da günümüzde en sık kullanılan yöntem  vücut dışından ses dalgalarıyla taşı kırmak. Erişkinlerde uygulanan bu yöntem çocuklarda da uygulanabiliyor. Ancak uygun enerji dozu ve şok sayısı bu noktada çok önemli.

Çocuk hasta grubundaki önemli fark, erişkinlerde taş kırma çok ağrılı bir işlem olmadığı için fazla anesteziye gerek duyulmuyor. Ancak çocukların hareketsiz durması lazım ki sistem taşı odaklayıp ses dalgalarını doğru noktaya yönlendirebilsin.  Çocuklar veya bebeklerde bu yüzden taş kırma operasyonu hafif anestezi altında yapılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.