Anne baba olmaya hazırlanan kimseler genellikle yeni doğan bebeğin yaşamının ilk anları konusunda pek az bilgi sahibidirler. Bunun başta gelen nedeni, iyi bir sağlık eğitiminin yeterince yaygın olmamasıdır. Bir başka nedeni de, bebeğin doğumdan hemen sonra anneden uzaklaştırılması, babanın da yavruya ancak cam arkasından şöyle bir göz atmasına izin verilmesidir.
Bütün bunların yanı sıra bir de, anne babanın kafası sinemadan, gazetelerden, öteki iletişim aygıtlarından ya da eş dostun anlattıklarından edinilen yalan yanlış bilgilerle dolmuş olduğundan bebeğin yaşamının ilk anları ve sağlığı hakkında ne yapacaklarını bilemezler.
Önümüzdeki sayfalarda bebeğin, doğar doğmaz, başına neler geldiğini ayrıntılı olarak anlatacağız. Bu bilgiler yalnız anne için değil, baba için de yararlı olacak ve bebeğin bakımında anneye nasıl yardımcı olabileceğini daha sağlıklı biçimde değerlendirebilecektir.
Bu bölümde sunduğumuz bilgiler, bebeğinizi doğar doğmaz daha iyi tanımanıza, emzirme konusunda akılcı seçimler yapmanıza, çocuk hekimine yerinde sorular sormanıza, yavrunuzun sağlığı hakkında size vereceği açıklamaları daha iyi anlamanıza yardım edecektir.
Yeni doğan bebeklerdeki doğal ve doğal olmayan durumlar. Yeni doğan sarılığı hakkında ayrıntılı bilgiler. Yeni doğan bebek ne zaman emzirilmeye başlanmalı ve ne kadar sürmeli. Yeni doğan bebek bakımı hakkında pratik bilgiler. Bebeğin ilk ayda olması gereken aşılar hakkında bilgi. Anne sütünün özellikleri ve anne ile bebeği üzerindeki etkileri.
Doğumdan sonra bebeğin genel durumunun çabucak değerlendirilmesi çok önemlidir; böylelikle her şeyden önce özel bir bakımın gerekli olup olmadığı kararlaştırılır, daha sonra ana babaya yavrularının sağlık durumunun iyi olduğu bildirilir. Örneğin, bebek hemen soluk almazsa, doğum ile ilk soluk alma hareketi arasındaki zaman aralığı kronometre ile büyük bir dikkatle ölçülmelidir. Apgar indeksi denilen ve O’dan […]
Bir çocuğun doğuşu her zaman için heyecan verici ve çok güzel bir olaydır. Ama ne yazık ki, kimi kez işler planlandığı gibi yürümez, bizi çaresiz bırakan birtakım olaylar ortaya çıkar: Bugün “yeni doğan bilimi”(neonatoloji), dev adımlar atmaktadır; daha yirmi yıl önce yaşatılmaları olanaksız görülen erken doğmuş bebekler artık kolaylıkla yaşatılabilmektedir. Bazı özel merkezlerde, bu bebekler […]
Yeni doğan bebeğin dış beden ısısı (yani, koltuk altından alınan ısı) 36°C 37°C arasındadır; makattan ölçülen ısı ise, dış ısıdan 0,5 derece fazladır. Dış ısı cıvalı ya da özel elektrikli termometre ile ölçülebilir. Bebeğin ısısının ani düşüşler ve yükselmeler göstermesi, beden ısısını düzenleyen fizik ve kimyasal mekanizmaların henüz olgunlaşmamış olmasından ileri gelir. Bunun da nedeni, […]
Gelin bu terimin anlamını birlikte inceleyelim. Her şeyden önce şu iki kavramı birbirlerinden net olarak ayırmak gerekir: “Risk etkenleri” ve “riskli çocuklar”. Risk etkenleri anne babaya, gebeliğe, doğuma ve doğumu izleyen döneme ilişkin bir dizi olumsuz etkendir. Bunlar çocuk açısından yaşamsal bir tehlike oluşturabilirler ya da en azından çocuğun istenilen ölçüde gelişmesini engelleyebilirler. Risk etkenlerinin […]
Bunlar, bebeğin anne karnındayken gelişme düzeyinin değerlendirilmesi ve doğumdan sonra olgunluk derecesinin ölçülmesi için temel alınan ölçütlerdir. 1.)Gebelik yaşı Normal gebeliğin ortalama süresi 40 hafta ya da 10 gebelik ayıdır, yani toplam 280 gündür. Gerçekten de nüfusun aşağı yukarı % 80’i için gebeliğin süresi budur. Süre 2 hafta artabilir ya da eksilebilir. Gebeliğin süresi annenin […]
Bebeğin derisi, doğduğunda beyazımsı, dokununca ele yağlı gibi gelen kremsi bir madde ile kaplıdır: Bu maddeye “vernix caseosa” adı verilir. Bu sıvı, dölütün derisinin yağ bezlerince, korunması amacıyla salgılanır. Sıvının miktarı bebekten bebeğe çok değişir. Sıvı doğumdan sonra çabucak ortadan kaybolur. Vernix caseosa, erken doğan (prematüre) çocuklarda boldur, rengi beyazımsıdır; geç doğanlarda (postmatüre) ya da […]
Bu sınıflama, daha önce erken, zamanında ve geç doğum olarak tanımladığımız 3 kategoriyi göz önünde tutar. Bebek ağırlığına göre, “normal”, “küçük” ya da “büyük” olarak belirlenir. Düşük doğum ağırlığında doğan çocuklarınsa her zaman “erken doğan” olmaları gerekmez: Yeni doğanların girebilecekleri birbirinden ayrı tam 9 sınıf vardır. Bu sınıflandırma için en ünlü ve en çok izlenen […]
Dudakların ve ağzın çevresinin hafifçe morarması ya da yaşamın 2. 4. günlerinde görüldüğü gibi, bütün bedenin sararması sizleri çok telaşlandırmamalıdır. Derideki bu sarılık yeni doğanların fizyolojik sarılığıdır. Deride kahverengi ile mor arasında değişen lekeler de sık görülür; genellikle kaba etlerde ve leğen-kasık bölgesinde olur bunlar. Moğol lekeleri denilen bu benekler birkaç yıl içinde kaybolur giderler. […]
Bebeğin gelişmişlik derecesinin saptanması yalnızca gebelik süresine ya da bebeğin beden ölçülerine (ağırlık ve ölçümler) dayanılarak yapılırsa sağlıklı olmaz. Çünkü gebelik süresinin hesaplanmasını zorlaştıran çeşitli nedenler söz konusu olabilir. Bu nedenler arasında aylık çevrimlerin düzensiz oluşu, yalancı aybaşı kanamaları, annenin aybaşı tarihini kesin olarak anımsayamaması sayılabilir. Bu durumda bebeğin ölçülerindeki herhangi bir uygunsuzluk ya da […]
Köprücük kemiği çatlağı, özellikle bebek ile leğen arasında orantısızlık olan doğumlarda sık görülen bir zedelenmedir. Ayrıca dölütün çok iri olduğu durumlarda da bu zedelenmeye rastlanır. Çatlak, genellikle bir şişlikle ortaya çıkar. Çocuk hareket ettirildiğinde ağlar. Omuzu ellendiğinde bir çıtırtı sesi duyulur. Çatlağın olduğu yandaki kol pek az kımıldar ve bir yana sarkık durur. Kemiklerin birleşmesi […]