Her bebeğin göbek kordonundan kan alınıp tahlil edilerek kan grubu saptanır; kendi alyuvarlarına saldıran antikorlar bulunup bulunmadığı araştırılır. Bu tahliller anne ile dölüt arasındaki kan uyuşmazlığından kaynaklanan ve bebeğin alyuvarlarının yok edilmesine yol açabilecek Rh uygunsuzluğunu erkenden tanılamaya yarar.
Doğum yapan bütün kadınlarda frengi araştırılması için “VVasserman tepkimesi” testi uygulanır; bunun için de yine göbek bağından alınan kan kullanılır. Günümüzde yaygınlaşmış bir test de fenilketonüri için yapılandır. Bu hastalık doğuştan bir metabolizma bozukluğundan kaynaklanan ve ender rastlanan bir hastalıktır. Bedende “fenilalanin” denilen bir aminoasit anormal miktarda birikerek, beyinde tedavisi olanaksız zararlara yol açar. Seyrek rastlanan, ama ihmal edildiğinde tedavisi olanaksız tahribatlara yol açan bu hastalık erken tanılanırsa, özel bir beslenme rejimi uygulanarak çocuğun ağır tahribata uğraması önlenir.
Hormon dozajlarına dayanarak hipotiroidizmi tanılayan testler oldukça güvenilir sonuçlar vermektedir. Hipotiroidizm (tiroitbezi salgısının yetersiz oluşu) de derhal tedavi edilmezse, beyne ağır zarar veren bir hormonel bozukluktur.
Bebeklerin doğar doğmaz yapılan muayenesinde doğuştan bir sağırlığın olup olmadığının da saptanmasına çalışılmaktadır; ancak bu kadar erken dönemde yapılan muayenenin geçerliği tartışma konusudur. Bu nedenle her çocuğun bir yaşını doldurmadan bir ikinci kulak muayenesinden geçirilmesi salık verilir.
Bazı hastalıkları önlemek amacı ile doğumdan hemen sonra koruyucu tedaviler de uygulanır. Annenin dölyolunda var olabilecek belsoğukluğu etkeninin, çocuğun gözünde iltihaba neden olmasını önlemek için göze % 1 oranında gümüş nitrat ya da penisilin içeren bir göz damlası damlatılır.
Bir başka zorunlu ve oldukça önemli koruyucu tedavi, bebeğe hemen doğduktan sonra tek doz “K” vitamini verilmesidir. Gerçekten, yeni doğanda “K” vitaminine bağlı pıhtılaşma etkenleri, özellikle de protrombin (kanın pıhtılaşmasını sağlayan etkenlerden biri) eksikliği görülür. Bu yüzden durdurulmaz kanamalar ortaya çıkabilir. “K” vitamini verilerek bu tehlike ortadan kaldırılabilir.
Enfeksiyonlardan korunmak için, mikrop kaynağı oluşturulabilecek şeyleri uzaklaştırmak, belli bazı sağlık önlemleri almak gerekir: Belli aralıklarla çevrenin temizlenmesi; kullanıldıktan sonra atılan temizlik gereçlerinden yararlanma; ellerin yıkanıp mikropsuzlaştırılması; temiz gömlek giyme; bebek eşyalarının, lavaboların, banyoların, hattâ bebek pavyonunda çalışan hekim ve hemşirelerin üzerinde belli zamanlarda bakteriyolojik tahlil yapılması; vb. gibi…Süt biberonu da büyük bir özenle hazırlanmalıdır.