Bebeklerde uyku

Yatak saati

Çocuğu yatağa yatırmanın aceleye getirilecek, basit bir olay olmadığını unutmayınız. Öyle ki, bir istatiğe göre bir ile iki yaş arasındaki çocukların yüz­de ellisi yatağa yatar yatmaz günün en ‘büyük kaprisine başlarlar. O an, sizin ve öteki aile bireylerinin soğukkanlı ol­ması gereken andır. Zorluğun üstesinden gelmek için si­ze verilen sayısız öğütlerin birbirini tut­madığı olur. İçlerinde en yaygın olanı, çocuğu hep aynı saatte yatağa yatır­mak, ağlama ve sızlanmalarına önem vermemektir. Bu görüşe göre çocuk üç-dört gün sonra kapris yapmaktan vazgeçer: Çünkü uyuması gerektiğini ve bu konuda sizin ödün vermeyece­ğinizi anlamıştır. Sizin sözünüzü din­leyecektir ama öte yandan, onu artık sevmediğinizi ve onunla ilgilenmek is­temediğinizi sanacaktır.yatak_saati.jpg

Daha kötüsü gece bir gezintiden döndüğünüz ya da aniden dostlarınız geldiğinde hemen ayaklanacak ve siz ona ilgi gösterme-yince düş kırıklığına uğrayacaktır. Genelde yetişmiş çocukları olan ki­şilerce çok öğütlenen bu taktik, pratik­te en az uygulananlardandır. Bu yön­temle, tükenmek bilmeyecek sızlan­malar karşısında çocuk yerine, sizin teslim bayrağını çekme olasılığınız da­ha fazladır. O halde mantıklı olunuz: Cayacaksanız hemen cayın, sinirleri­niz bozulduktan ve durumu daha da ağırlaştırdıktan sonra değil. Öteyandan bütünüyle ters bir yaklaşımda da bu­lunmayınız ve her isteğini gerçekleşti­rerek ya da acıyarak onu avutmayınız. Çözüm, bir kez daha iki davranışın ortasını bulmaktır Onu bütünüyle ken­di haline terk etmeyiniz, ama günün yalnız onun için değil, bütün aile için de sona erdiğini anlatınız. Çocuğunu­zu yatağına yatırırken, alışık olduğu âdetleri sürdürünüz: Alçak sesle ko­nuşmak, okşamak gibi. Sonra iyi ge­celer dileyip kararlı bir biçimde uzak­laşınız. Büyük olasılıkla sizi geri çağı­racak ya da ağlamaya koyulacaktır. Böyle bir durumla karşılaşırsanız geri dönünüz, yanında birkaç dakika daha geçirdikten sonra bu kez kesin biçim­de odasından çıkınız. Çocuğun kafa­sına şu düşünceyi yerleştirinceye ka­dar aynı davranışı gerekirse, on kez yi­neleyiniz: “Gün bitmiştir, ama annem­le babam beni yalnız bırakmıyorlar; içerdeler ve onlara gerek duyduğum an koşmaya hazırlar,” diye düşünecek ve iç huzuru ile uykuya dalacaktır. Yapmanız gereken şey onu tehdit et­meden ya da cezalandırmadan ama tutumunuzu da değiştirmeden uyuma­sını sağlamaktır. Sözgelimi sakın uy­kusu olmadığını düşünüp salona geri getirmeyiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.