İki ile dört yaş arasındaki hemen bütün çocuklar, bazı sesleri ve heceleri çıkarmakta güçlük çekerler ve peltek peltek konuşurlar. Bu gelişme evresindeki bir çocuğun söylemek istedikleri sözcük dağarcığındakilerden daha geniştir; düşündüklerini dile getirmenin zor oluşu yüzünden yeni ve telaffuzu güç olan bir sözcük kullanması gerektiğinde çarçabuk bir şey söylemek ister ve dili sürçer. Hemen bütün çocuklarda özellikle kendilerini içinden çıkılmaz durumlarda hisseden çocuklarda bu tür kararsızlıklar ve yarım-yamalak konuşmalar görülür. Söylenmesi güç bir sözcüğü telaffuz etmek isteyen çocuk, daha ilk harfte ya da ilk hecede bocalayabilir. Bu tür konuşma kusurları çoğu zaman kendiliğinden yok olup gider: Onu her seferinde düzeltip, çabuk konuşmaya zorlayıp sinirlendirmeyiniz. Konuşma eylemi bilinçli bir hareket olmakla birlikte, ağızdan çıkan seslerin çıkma süreci bilinçdışıdır.
Eğer bir sözcüğün nasıl telaffuz edildiğini ona gösterecek olursanız, onun bocalamasına ve dilinin sürçmesine yol açarsınız: Sözgelimi sıkıntı, korku ya da kızgınlık hallerinde yetişkin kimselerin bile soluması sıklaştr, dili ve dudakları kurur; bir çocuk güç durumda kaldığı zaman, telaffuz kusurları daha çok yerleşir. Eğer yalnızca gerilimli durumlarda dili sürç-mekteyse, bu durumu fazla önemsemeyiniz, son derece olağandır. Eğer bu kusur zamanla geçmez ve sakin olduğu zamanlarda da görülecek olursa, zaman geçirmeksizin onu, bir kulak-burun-boğaz uzmanına götürünüz. Pelteklik ve telaffuz bozukluğu iyice yerleşmeden ona yardım etmiş olursunuz. “Önceleri çocuk, konuşmasında bir tuhaflık olduğunun farkındadır” denemez, ama pelteklik sürüp gidecek olursa, er ya da geç birileri onu uyaracaktır; bu taktirde çocuk yüz, dil ve dudak kaslarını denetlemek için, bile bile kendini zorlayacak, dilinin kekelemesine bir de birtakım mimikler eklenecek ve konuşma güçlüğü büsbütün büyüyecektir.
Gerilim, üzüntü ve korku, çok sert ya da tersine fazla koruyucu bir davranış, çocuğun yeteneklerini aşan istekler, vb. bunlar konuşma güçlüğü nedenleri arasında sayılabilir. Bu güçlüğün ne gibi durumlarda ortaya çıktığını gözlemlemek, çocuğa yardım etmenin yolunu bulmak demektir. Konuşma güçlüğüne neden olan ruhsal koşullar üzerinde durulması gerekir.
Bu sorunu çözümlemek için hemen müdahale etmelisiniz, çünkü çocuk düşüncelerini anlatmakta güçlük çektiğinin farkında ise kendine olan güven duygusunu yitirebilir.
Gerilim, üzüntü ve korku, çok sert ya da tersine fazla koruyucu bir davranış, çocuğun yeteneklerini aşan istekler, vb. bunlar konuşma güçlüğü nedenleri arasında sayılabilir. Bu güçlüğün ne gibi durumlarda ortaya çıktığını gözlemlemek, çocuğa yardım etmenin yolunu bulmak demektir. Konuşma güçlüğüne neden olan ruhsal koşullar üzerinde durulması gerekir.
Bu sorunu çözümlemek için hemen müdahale etmelisiniz, çünkü çocuk düşüncelerini anlatmakta güçlük çektiğinin farkında ise kendine olan güven duygusunu yitirebilir.