Çocuk kolay kolay uyumak istemez, ama bir kez uyudu mu da kendi isteği dışında uyandırılmak istemeyecektir. Demek ki çocuk gece uyanırsa, unun bir nedeni vardır. Gece uyanmaları her zaman ilgi ve anlayışla karşılanmalıdır. Nedenleri çoğu kez endişeye gerek olmayacak kadar basittir. Çocuk gözlerini açıp çevresine bakınır, yatağını, bebeğini, lambanın biçimini tanıyınca yeniden uykuya dalar.
Bazen uyuklaması sürdüğü halde mırıldandığı olur. Bu durum da önemsizdir. Sızlanmakta ısrar ediyorsa, yumuşak sesle söylenen bir söz ya da elinizin sıcaklığını hissetmesi onu rahatlatır. Ancak, sızlanmalar mutlak bir ağlamaya dönüşmüşse ve iyice uyanmışsa, susacağını umarak vakit geçirmeyiniz. Yardımına kimsenin koşmadığını görürse, daha çok korkacak, ağlama hıçkırığa dönüşecek ve sonunda siz yanına ulaştığınızda çocuk kendini böyle terk edilmiş hissediyor olacaktır ki en az yarım saat uğraşmanız gerekecektir. Bu durumda onu azarlamanız, paniğini artırmaktan başka işe yaramaz. Bir yandan onu sakinleştirirken, öte yandan ağlamasının nedenlerini araştırınız. Bu nedenler, gürültü, bezin ıslak oluşu, aşırı beslenme, yorgunluk, aşırı sıcak ya da soğuk gibi fiziksel; karanlıktan korkması, susaması ya da kötü rüya görmesi gibi ruhsal gerginliklere bağlıdır. Fiziksel gerginlikler kolayca giderilebilir: Susamışsa, su verilir; sıcaksa, battaniyesi üzerinden alınır; karanlıktan korkuyorsa, başucuna ufak küçük bir gece lambası konur. Ama kötü rüyaların nedenleri hemen o anda giderilemez, ancak bu gerginliğin altında yatan durum araştırılabilir. Çocuk hastalıktan yeni kalkmışsa ya da bir tatilden dönmüşse, son derece sabırlı olmalısınız.