Erken dünyaya gelmiş bir bebeğin davranışlarının incelenmesi gebeliğin 28. haftasında doğanların, ancak bir uyarı ile rahatsız edilirlerse uykularını böldüklerini ve uyandıklarını, göstermiştir. Oysa, 32. haftada doğanlar bir uyarıya gerek kalmadan kendiliğinden uyanırlar; uyandıktan sonra gözlerini hareket ettirirler.
Gebeliğin 37. haftasına doğru doğanlarda uyanma sırasında şiddetli bir ağlama görülebilir. İki tür uyanıklık hali vardır: Birinde yalnızca kol ve bacak, arasıra oynatılmaktadır; ötekindeyse bebek daha hareketlidir.
Bebek, doğduktan hemen sonra tam bir uyanıklık halinde olur, gözlerini faltaşı gibi açık tutar, bakışları dikkatlidir ve sürekli meme emmek ister.
Zamanında doğan bebekler uyuma, uyanma ve uyanık kalış sürelerini düzenleyebilme yeteneğine sahiptirler; uyumadıkları zaman usludurlar. Kulaklarına ve gözlerine gelen uyarılara ilgi gösterirler: ağız ve dillerini hareket ettirirler; ellerini ağızlarına götürüp parmaklarını emerler; son derece hareketlidirler ve acıktıkları zaman da bağırarak ağlarlar.
Yeni doğan bebeğin yaklaşık iki saatle üç saat arası süren belirli bir uyku temposu vardır; bu süreden sonra bebek uyanır. İlk günlerde uyku ritmi çok düzenli olmayabilir ve bebek daha az uyuyabilir; gece ile gündüz arasında uyku saatleri açısından bir fark görülmez.
Yaşamının ilk haftası içindeki bir bebek, yirmi dört saatin yaklaşık 19 saatini uyuyarak geçirir. Uykusu iki evreden oluşur (derin uyku ve hafif uyku). Hangi uyku evresinde olduğu, elektroensefalogram adı veri/en bir aygıtla anlaşılabilir.
Derin uyku halindeki bir bebeğin kasları son derece gevşektir; bebek hareketsizdir ve düzenli bir biçimde solur. Hafif ya da aktif uyku halindeyse, kol ve bacaklarını hafif hafif oynatır, gülümsemeye benzer mimikler yapar. Gözkapaklarını yarı aralık tutabilir. Gözlerini bir o yana bir bu yana çabuk hareket ettirir.