Dilin gelişmesi, akıl almayacak kadar, bir sürü ruhsal mekanizmayı ilgilendiren karmaşık bir konudur. Düşüncesini anlatmada gecikme, dilin az gelişmesi, kekemelik, anlaşılmaz konuşma, bazı sesleri çıkarma güçlüğü, küçük çocuklarda oldukça sık görülen kusurlardır. Çocuğun konuşmasının yetersiz kalışı çoğu kez, fiziksel nedenlerden çok, ruhsal sorunlardan ileri gelmektedir ve gelecekte ortaya çıkabilecek daha önemli belirtiler için bir alarm zili sayılabilirler.

Öyleyse bu konuşma kusurlarından ne zaman kaygı duymak gerekir?
Konuşmayı öğrenmenin hızı bebekten bebeğe önemli ölçüde değişebilir; bir bebek bakarsınız bir yaşına dek tek sözcük söyleyemediği halde, birdenbire üç sözcükten oluşan bir tümceyle konuşmaya başlar; bir başkası daha dokuz aylıkken ilk sözcüğü söyler ve konuşmasını gayet yavaş olarak ilerletir; bir diğeri de çok daha geç konuşmaya başlar ve çok çabuk ilerleme gösterir. Anne-baba için kaygı verici olmakla birlikte, iki yaşında çok az konuşan bir çocuğun konuşmakta geciktiği söylenemez. Pek çok durumda, çocuğun kendine özgü bir dil edinmesindeki gecikmenin nedeni, çevresindeki etkenlerden kaynaklanır. Sözgelimi kendinden büyük ağabeyleri ve ablaları, iyi konuşmasa da onun ne dediğini anlamaktadırlar. Az konuşan ve iyi konuşamayan çocuklarla bir arada yaşıyor olabilir ya da yabancı bir dadısı vardır ve her ikisi de sözcükler yerine pekâlâ işaretlerle anIaşabilmektedirler. Anne de onunla yeterince ilgilenmiyordur ya da onunla durmadan konuştuğu halde, ona konuşacak fırsatı vermiyordur. Eğer az sözcük kullanıyor, ama onların anlamını biliyorsa, kaygılanmanıza neden yok. İki yaşına gelip de hiç konuşmuyorsa, o zaman kaygı
duymak gerekir. Bir hekime ya da hastaneye götürerek, genel bir muayeneden geçirtmeniz yerinde olur.
Konuşmayı öğrenmenin hızı bebekten bebeğe önemli ölçüde değişebilir; bir bebek bakarsınız bir yaşına dek tek sözcük söyleyemediği halde, birdenbire üç sözcükten oluşan bir tümceyle konuşmaya başlar; bir başkası daha dokuz aylıkken ilk sözcüğü söyler ve konuşmasını gayet yavaş olarak ilerletir; bir diğeri de çok daha geç konuşmaya başlar ve çok çabuk ilerleme gösterir. Anne-baba için kaygı verici olmakla birlikte, iki yaşında çok az konuşan bir çocuğun konuşmakta geciktiği söylenemez. Pek çok durumda, çocuğun kendine özgü bir dil edinmesindeki gecikmenin nedeni, çevresindeki etkenlerden kaynaklanır. Sözgelimi kendinden büyük ağabeyleri ve ablaları, iyi konuşmasa da onun ne dediğini anlamaktadırlar. Az konuşan ve iyi konuşamayan çocuklarla bir arada yaşıyor olabilir ya da yabancı bir dadısı vardır ve her ikisi de sözcükler yerine pekâlâ işaretlerle anIaşabilmektedirler. Anne de onunla yeterince ilgilenmiyordur ya da onunla durmadan konuştuğu halde, ona konuşacak fırsatı vermiyordur. Eğer az sözcük kullanıyor, ama onların anlamını biliyorsa, kaygılanmanıza neden yok. İki yaşına gelip de hiç konuşmuyorsa, o zaman kaygı
duymak gerekir. Bir hekime ya da hastaneye götürerek, genel bir muayeneden geçirtmeniz yerinde olur.