Yeni doğan bebeğin beden ısısı

Yeni doğan bebeğin dış beden ısısı (yani, koltuk altından alınan ısı) 36°C 37°C arasındadır; makattan ölçülen ısı ise, dış ısıdan 0,5 derece fazladır. Dış ısı cıvalı ya da özel elektrikli termometre ile ölçülebilir. Bebeğin ısısının ani düşüşler ve yükselmeler göstermesi, beden ısısını düzenleyen fizik ve kimyasal mekanizmaların henüz olgunlaşmamış olmasından ileri gelir. Bunun da nedeni, söz konusu mekanizmaların denetimini üstlenmiş olan merkezi sinir sisteminin olgunlaşmamış olmasıdır. Erken doğmuş bebeklerde daha sık rastlanan bir durumdur bu. Yeni doğmuş bebek büyük ölçüde ısı yitirir; bunun bir nedeni de, deri yüzeyinin alanının oldukça geniş olmasıdır. Yani, geniş yüzey çok ısı yitimine neden olur. Bebeğin beden ısısı doğar doğmaz hemen 1,5° 2,5°C düşer.

Bu ısı kaybı beden ısısını elden geldiğince sabit tutmaya yönelik önlemlerin alınması ile sınırlanabilir. Isı düşüşü 2°C’ ı aşarsa, bebek, kuvöze konulur.
Isı üretiminin ve beden ısısının kas etkinliğiyle de ilgisini anımsamakta yarar vardır; bu nedenle sağlıklı, hareket edebilen ve hattâ avaz avaz bağıran bebeklerin beden ısılarının normal olması beklenir.
Anormal ısı değişiklikleri. Doğumu izleyen günlerde de bebeğin beden ısısında ufak sıçramalar olabilir. Isı düşmesi (hipodermi), çoğunlukla bebeğin çıplak bırakılması sonucu beden yüzeyinin soğumasından kaynaklanır. Zehirlenme ve iltihap durumlarından, doğumsal tiroit yetmezliğinden ve ağır kanamalardan kaynaklanan hipotermi ise çok ciddi bir durumdur. Beden ısısının anormal artışı ya da ateş hali (hipertermi) çoğunlukla bebeğin çevre ısısından ya da kuvözün fazla ısıtılmasından ötürü fazla ısınmasının sonucudur; ancak bazen fazla sıvı yitiminden(dehidratasyon) delileri gelebilir. Yaşamın ikinci ve üçüncü günleri arasında fazla sıvı yitiminden ileri gelen hafif ısı artışı sık görülen ve kaygılanmayı gerektirmeyen bir durumdur. “Geçici yeni doğan ateşi” denilen bu hafif ateş yükselmesinin önünü almak için ilk günlerde ağız yoluyla ya da damardan yeterli miktarda sıvı verilmelidir. Bu ateş arasında huysuzluk, tedirginlik, kas gücünün azalması da görülür. Bunlar merkezi sinir sisteminin aşırı ısıya verdiği tepkilerdir.