Bebeğin gelişmişlik derecesinin saptanması yalnızca gebelik süresine ya da bebeğin beden ölçülerine (ağırlık ve ölçümler) dayanılarak yapılırsa sağlıklı olmaz. Çünkü gebelik süresinin hesaplanmasını zorlaştıran çeşitli nedenler söz konusu olabilir. Bu nedenler arasında aylık çevrimlerin düzensiz oluşu, yalancı aybaşı kanamaları, annenin aybaşı tarihini kesin olarak anımsayamaması sayılabilir.
Bu durumda bebeğin ölçülerindeki herhangi bir uygunsuzluk ya da eksiklik, erken doğmasına bağlanabileceği gibi dölyatağı içinde yeterince büyümemiş olmasına da bağlanabilir. Öyleyse son söz, çocuk hekiminindir, birtakım özellikleri değerlendirerek bebeğin gelişmişlik derecesini saptayacak olan odur.
Bebeğin gelişmişlik derecesini ölçmek için yararlanılan yapısal (morfolojik somatik) ilkelerin en önemlilerini sayalım: Ayak tabanlarındaki izler, derinin rengi ve kalınlığı, meme başının görünümü ve meme başındaki halkanın çapı, saçlar ve tüyler, kulak kepçesinin sertliği ve biçimi, dış üreme organlarının görünümü. Gelişmişliğin sınır sistemine göre (nörolojik) değerlendirmesi ise her şeyden çok, kas gerginliğinin derecesine ve bazı reflekslere dayanarak yapılır. Kasların pasif hareketlere direnişi (örneğin, bir kol ya da bacak bükülmesine gösterdiği direnç) ve bebeğin kendi haline bırakıldığında uzuvlarının aldığı pozisyon gözlemlenir ve değerlendirilir. Ama bazen. Sinir sisteminin çalışması, geçici bir beyin rahatsızlığı yüzünden normalden sapmış olduğundan, sinir sisteminin olgunlaşmış olup olmadığı da kesinlikle anlaşılmaz. Bu durumda gebelik yaşı yalnızca beden yapısına ilişkin verilere dayanılarak hesaplanır. Elbette doğruluğu kesin olan bir hesaplama biçimi değildir bu.